Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Doç.Dr.Alparslan Baksu ile röportaj...
Merhaba Sevgili Steps365.com okuyucuları, Bu hafta, Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Doç.Dr.Alparslan Baksu ile bir röportaj yaptık. Kendisi sorularımızı aydınlatıcı ve bilgilendirici uslûbuyla yanıtladı. Dr.Alparslan Baksu Hakkında… İlk ve orta öğrenimini Manisa İli Salihli İlçesi’nde tamamladı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden 1985 yılında mezun oldu. 1985-1988 yılları arasında, Hatay İli Milli Eğitim Sağlık ve Eğitim Merkezi’nde zorunlu hizmetini yaptı. 1988-1992 yılları arasında Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1. Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nde Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanlık eğitimini tamamladı. 1992-2011 yılları arasında aynı klinikte Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı olarak çalıştı. 2007 yılında Kanada Toronto Üniversitesi Tıp Fakültesi Jinekolojik Onkoloji Bölümünde gözlemci olarak bulundu. 2010 yılı Nisan döneminde Kadın Hastalıkları ve Doğum alanında Doçentlik unvanını aldı. Kadın Hastalıkları ve Doğum alanında endoskopik cerrahi, jinekolojik onkoloji ve ürojinekoloji ile özel olarak ilgilenmektedir. Uluslararası dergilerde yayınlanmış 17, ulusal dergilerde yayınlamış 34 makalesi bulunmaktadır. Yayınlarına yurt dışı dergilerde 60 kez atıf yapılmıştır. Üye olduğu dernekler: 1-Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği 2-Türk Ürojinekoloji ve Pelvik Rekonstrüktif Cerrahi Derneği 3- Kolposkopi ve Servikal Patolojiler Derneği 4-Jinekolojik Endoskopi Derneği 5-Manisa İli Kalkınma ve Dayanışma Derneği Evli ve 2 çocuk sahibi. Hobileri yüzme, tenis, kayak ************************* STEPS365: Öncelikle sitemize ve okuyucularımıza zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Son zamanlarda HPV enfeksiyonları ve aşılar oldukça gündemde. HPV enfeksiyonları ile ilgili neler söyleyebilirsiniz? DR.ALPARSLAN BAKSU: Teşekkür ederim. HPV enfeksiyonları çoğunlukla cinsel yolla bulaşıyor, genellikle bulgu vermiyor, semptom görülmüyor. Bulaşmasını prezervatif de engelleyemiyor ve kadın popülasyonunun %70-80 inde görülebilecek bir enfeksiyon olması nedeniyle her kadının yılda bir kez bu enfeksiyonu geçirme olasılığı yüksek...Yüzün üzerinde HPV enfeksiyonu mevcut ve bunun on beşi yüksek kanserojen etkiye sahip… Enfeksiyonun yüzde doksanı, vücudun bağışıklık sistemi tarafından elimine edilebiliyor, yüzde beş on kadarı, persistan yani kalıcı enfeksiyona dönüşüyor. Yani, eğer bu enfeksiyon, yüksek kanserojen tipteyse, kadında rahim ağzı, vajina ve vulva kanseri haline dönüşebiliyor. Serviks kanseri, on-oniki yıllık bir sürece sahip olduğundan, düzgün aralıklarla yapılan smear testinde yakalanabiliyor. Smear testinin her yıl yapılması, kanseredönüşmeden hastalığın iyileşmesini sağlamamızda yani erken teşhiste çok faydalı… Gelişmiş ülkelerde bu test sayesinde serviks kanserlerinde önemli bir azalma söz konusu… Ülkemizde de smear testi geniş oranda yapılmakta…Önerim yirmi bir yaşından itibaren smear testinin her sene yapılması, HPV cinsel yolla bulaştığından çiftler buna dikkat etmeli… Sigara içmek, uzun süre doğum kontrol hapı kullanmak, bağışıklık sisteminin yetersiz olması gibi durumlar HPV nin kanserojen etkisini artırır. STEPS365: HPV virüsü nasıl etkili oluyor? Mekanizması nedir? DR.ALPARSLAN BAKSU: Virüsün yapısında, hücre DNA sında 7800 protein var, özellikle iki tanesi normal hücrelerdeki kanser önleyici mekanizmaları yöneten genlerin üzerine yapışıp onların çalışmalarını baskılıyor. Fonksiyonlarını engelliyor, bu yüzden de anormal hücreleri yok edemiyor. STEPS365: Günümüz kadınları aşırı stres yaşıyor. Stresin kadın hastalıkları üzerine etkisi nedir? DR.ALPARSLAN BAKSU: Stres bütün hastalıkların hazırlayıcı etkenlerinden en önemlisi…Kadının hormonal döngüsü hipotalamus, hipofiz ve overler(yumurtalıklar) arasındaki ilişkiyle sürdürülüyor. Stres, hipotalamik düzeydeki iletişimi etkileyerek bu döngüyü önemli oranda etkiler ve çalışma sistemini bozar. Adet (regl)döngüsünü bozar, infertiliteye sebep olur, bağışıklık sistemini etkileyerek enfeksiyonların kalıcı olmasına ve kanserojen etkenlerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Hormonal fonksiyonlar bakımından stres, kadınlarda daha fazla etkilidir. STEPS365: Kadınlar arasında hep bir soru vardır, normal doğum mu yoksa sezeryan doğum mu diye…Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? DR.ALPARSLAN BAKSU: Sezeryan doğumun bazı şartları vardır. İri bebek, bebeğin doğum pozisyonu, bir de kadının psikolojisi…Normal doğumu kaldıramayacak psikolojide olan kadınlar, genellikle sezeryanla doğum tercih ediyorlar. Aksi halde, normal doğum tercih edilir. STEPS365: Doğum sonrası psikolojik sorunlar görülüyor mu? DR.ALPARSLAN BAKSU: Gebelikten sonra, gebelikle ilgili hormonal değişimler ciddi bir şekilde yaşandığı için intihara kadar gidebilecek psikolojik durumlar olabilir. Depresyona ve psikoza dönüşebilecek tablolar ortaya çıkabilir. Lohusalık döneminde kadınlara daha anlayışlı davranılmalıdır. Endişeleri azaltmak gerekir. Bebekle ilgili endişeleri olabilir. Eşin ve ailelerin dikkatli olması gerekir. Anne olmayı kadınlar çok önemser ve büyük bir sorumluluğun altına girdiklerini düşünürler. Bu dönem, çok ağır olmayıp, hafif alınganlık ve kırılganlıkla da geçirilebilir. Doğumdan birkaç hafta sonra, kendi kendine ağlama, içe kapanma, aşırı depresif tutum, ilişkide bozulma olursa bir hekimden psikolojik yardım alınması gerekebilir. STEPS365: İdeal bir doğum yaşı var mıdır ya da şöyle soralım, doğum yaşının alt ve üst sınırı var mıdır? DR.ALPARSLAN BAKSU: Onsekiz on dokuz yaşı alt sınır kabul edebiliriz. Planlı doğumlarda üst sınır otuzbeş olmalıdır, ancak takibi yapıldıktan sonra, doğurganlık yaşı sonlanıncaya kadar doğum yapılabilir. STEPS365: Gebelikte kafein tüketimi nasıl olmalı? DR.ALPARSLAN BAKSU: Gebelikte kafein tüketimi tamamen yasak değil ancak günde bir fincan kahveyi geçmemeli… Bundan daha önemlisi, sigara ve alkol kesinlikle kullanılmamalı… STEPS365: Gebelikte ilk üç aydaki bulantılar kadınların kâbusu diyebiliriz. Katı besinlerin bulantıları azalttığı söyleniyor, doğru mu? DR.ALPARSLAN BAKSU: İlk üç aydaki bulantılar için, çok bulantısı olanlarda, çok hafif tuzlu, kuru katı gıdalar, günlük ihtiyaçlarını karşılayacak kadar öneriyoruz. Kızartmalar, yağlı ve şekerli gıdaları önermiyoruz. Gebelik sırasında alınan kilo 12-14 kg civarında olmalı, zaten doğumdan hemen sonra bunun 6-7 kg kadarı atılır, daha sonra da kalan miktarı vermek kolaydır. Bu ideal kilo, kadının vücudunda deformite ve çatlaklara sebep olmaz. Hormonal değişimlerden dolayı, bir de Türk toplumunda ebeveynlerin yanlış telkinleriyle fazla yemeye yönlendirilen gebeler fazla kilo alırlar . Gebelik dönemindeki takiplerde biz hekimlere çok iş düşüyor. Sonradan aynaya bakıp üzülmemeleri için… Emzirme döneminde kadın kilo verir, çünkü emzirme aktif bir olay…En az altı ay emzirmelidir. Kadın vücudunda sütle birlikte pekçok aktif madde üretiliyor ve çocuğa veriliyor. Bu üretim de enerji gerektirdiğinden kilo veriliyor. STEPS365: Erken yaşta meme kanserine yakalanan ve tedavisi yapılmış olan kadınların hamile kalmasında sakınca var mıdır? DR.ALPARSLAN BAKSU: Meme kanseri geçirmiş ama tedavisi , takipleri düzgün yapılan hastalarda, gebeliğe izin verilebilir. Takibi yapılmak kaydıyla hamile kalabilir. Erken dönemde rahim ağzı kanserine yakalanmış kadınlar bile doğum yapabilir. Hatta, rahim ağzı konik bir şekilde çıkarıldığı durumlarda bile… STEPS365: Myom denilen oluşumlar hakkındaki düşünceleriniz? DR.ALPARSLAN BAKSU: Myom kadınların % 20-25 'inde bulunan kanser olmayan, iyi huylu urlardır. Üreme çağındaki kadınlarda genellikle büyüme eğilimindedirler. Ağrı, normal dışı kanama en sık yakınmalarıdır. Yakınmaya sebep olmayan, küçük boyutlu olan ve büyümeyen myomlar için ameliyat önermeyiz. Bunların 6 ayda bir ultrasonografik takibi yeterli olacaktır. Bunun dışında, herhangibir yakınmaya sebep olan myomun tedavisi ameliyattır. Bu ameliyatlar açık veya kapalı yöntemlerle yapılabilir. Rahim ağzındaki en küçük hücresel değişimlerde bile ameliyat deniyor halbuki, bunların yüzde yetmişi geriye dönebilecek, iyileşebilecek değişimler… Enfeksiyon önlenip tedaviden üç ay sonra smear testi ile takibi yapılırsa, 2. Ve 3. Smear testinde, dokunun iyileştiğini görebiliyoruz. STEPS365: Son olarak toparlarsak, kadınların kansere yakalanmamaları veya erken dönemde hastalıkların fark edilebilmesi için önerileriniz nelerdir? DR.ALPARSLAN BAKSU: Öncelikle yılda bir kez hekime gitmelerini, 21 yaş itibariyle smear testlerini yaptırmalarını öneriyorum. Kanamanın olağandan uzun ve fazla olması, 8-10 gün süren bol pıhtılı kanamalar şeklinde olması ya da normalin dışında bir kanama gerçekleşmesi durumunda hekime başvurmalıdır. Bir de sarı-yeşil, anormal kokusu olan akıntı söz konusu olduğunda, alt karın bölgesinde, kasıklarda ağrı olması durumunda yıllık kontrolü beklemeden hekimine gitmelidir. STEPS365: Sorularımıza zaman ayırıp doyurucu bilgilerle yanıt verdiğiniz için teşekkür ederiz. DR.ALPARSLAN BAKSU: Rica ederim. Okuyucularınıza selamlar. Doç.Dr.Alparslan Baksu’ya ulaşabileceğiniz iletişim adresleri: http://www.alparslanbaksu.com.tr/ https://twitter.com/#!/AlparslanBaksu Tel: 0212 296 89 87 Merkez Mah. Büyükdere Cad. No:17 Melek Apt. Kat:1 ŞİŞLİ / İSTANBUL