O kâse senin kafatasındır.
Eski zamanlardan birinde, bir imparator bahçesinde dolaşmaya çıkmış. O sırada bahçede elinde kâse tutan bir dilenciye rastlamış. Askerleri engellemek istemişler dilenciyi ama imparator yanına gelmesini istemiş ve dilencinin ne istediğini sormuş. Dilenci: "Bunu sormadan önce iki kere düşün!" demiş dilenci... İmparator hiç böyle bir cesur adam görmemiş, kendisi gibi güçlü bir imparatora böyle söylememiş: "Ne söylediğini iki kez düşün çünkü sözünü tutamayabilirsin." "Endişelenme" demiş kral, "bu beni ilgilendirir, sen ne istediğini söyle sana vereceğim." Dilenci, "kasemi görüyor musun?" diye sormuş. Neyle dolduğu önemli değil, tek şartım ağzına kadar dolması. Hayır diyebilirsin, ama evet dersen risk almış olursun." İmparator gülmüş, bir dilenci kâsesi...Bir de onu uyarmaya kalkıyormuş dilenci...Küstahça gülmüş ve vezirine dilencinin kasesini elmaslarla doldurmasını söylemiş. Dilenci bir kez daha uyarmış, "İki kez düşün!" Ve kasedeki elmaslar kaybolmaya başladığında, bunu görenler bütün ülkeye olayı yaymışlar. İmparator sinirlenmiş ve bütün hazineyi kasenin içine doldurmuş, doldurdukça kayboluyormuş. Tüm hazine tükendiğinde geriye iki dilenci kalmış: Biri eski imparatormuş. "Seni dinlemediğim için kendimi affetmeyeceğim, lütfen söyle bu dilenci kasesinin sırrı nedir? "Bir sırrı yok "diye yanıtlamış dilenci...Onu parlattım, bir kase gibi görünmesini sağladım, aslında bu bir kafatasıdır. Sen içine boşaltmaya devam et, herşey kaybolur. Sen kendi dilenci kaseni düşündün mü? Her şey kaybolur-güç, prestij, saygınlık, zenginlik-ve dilenci kasen ağzını daha çok açmaya devam eder. Ve daha fazlası seni alıp götürür. Dünyada yalnızca iki tip insan vardır: Çoğunluk, gölgelerin peşinde koşar, onların dilenci kaseleri mezara kadar ellerinde olacaktır. Ve çok küçük bir azınlık, belki milyonda bir, koşmayı bırakır, tüm arzularından vazgeçer, hiçbir şey istemez ve aniden her şeyi kendi içinde bulur. OSHO-Mistik hikayeler
