Günümüzde boş vakit geçirmek diye bir şey yok...
Günümüz teknolojisi ve hızıyla, boş zaman diye bir kavram kalmadı. Çünkü devamlı etkileşim ve iletişim halindeyiz. Gerek akıllı telefonlarımız, gerek bilgisayarlarımızla her an teknolojinin nimetlerinden faydalanıyoruz. Öğrenmenin ve öğretmenin bu kadar kolaylaştığı bir zamanda, işinizden arta kalan zamanlarda mutlaka bir hobiniz, kitap veya e-kitap saatiniz, yabancı dil öğrenme dakikalarınız, kendinizle başbaşa kalıp hayatınızı gözlemlediğiniz, düşündüğünüz, inançlarınıza ve duaya ayırdığınız, gülümsemeye ve kahkahalara doyduğunuz, aileniz veya sevdiklerinizle geçirdiğiniz zamanlar olsun. Teknoloji doğru kullanıldığında kötü değildir. Tam tersine, ulaşamayacağınız insanlara, bilgilere ve aradığınız güzelliklere varmanızı sağlar. Dünyanın öbür ucundaki biriyle, karşılıklı dil eğitimi yapabilirsiniz. O size kendi dilini, siz ona kendi dilinizi öğretebilirsiniz. Tıp öğrencisiyseniz, size animasyon şeklinde insan vücudunu tanıtan bilgilere ulaşabilir, yabancı ülkelerdeki üniversite hocalarıyla iletişim kurabilirsiniz. Aynı şekilde mühendislik, sanat vb bölümler için de bu mümkün... Büyük üniversitelerin kütüphanelerine girebilir kaynak bulabilirsiniz. Hiç adını duymadığınız ama çok başarılı insanların biyografilerine ulaşabilirsiniz. Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, yeter ki doğru kelimeleri bilelim. İnternet dili olan ingilizceyi bilelim. Hemen aradığımıza ulaşabiliyoruz. Kurslara gitmeden youtube veya video sitelerinden, öğrenmek istediğimiz hobilerimizi ücretsiz bir şekilde öğrenebiliyoruz. Kendi bireysel sayfalarımızı oluşturup, bilgimizi veya işimizi pazarlayabiliyoruz. En azından başarılı insanları takip edebiliyoruz. Böyle bir zamanda, boş zamanım var, hayat boş diyen hiç kimse olamaz. Diyorsa, kendisini yönlendiren ve başarmasını sağlayan biriyle karşılaşmamış demektir. Hayatınız Dolu olsun, dopdolu olsun hem de... Çünkü, hepimiz çok, ama çok özel insanlarız. Yeşim Kale-Steps365com
