Ellerim titriyor, ben bir savaşçıyım, defalarca ölümle yüz yüze geldim ve böyle korkmadım.
Günlerden bir gün, bir Samuray bir Zen ustasını görmeye gelmiş. Samuray çok meşhurmuş, bütün ülkede tanınıyormuş. Ama ustanın güzelliği ve anlattıkları karşısında kendini değersiz hissetmiş ve kendi üstünlüğünü kanıtlamak için bir arzuya kapılmış. Ustaya "neden değersiz hissediyorum, halbuki ben çok tanınan bir insanım, ellerim korkudan titriyor. Ben bir savaşçıyım ve defalarca ölümle yüzyüze geldim ve korkmadım. Şimdi neden korkuyorum?" Usta yanıtlamış: "Biraz bekle, herkes gittikten sonra yanıtını vereceğim." İnsanlar ustayı ziyaret etmeyi sürdürmüşler ve samuray yorulmaya başlamış. En sonunda akşam olduğunda salon boşalmış ve samuray sormuş: "Şimdi cevap verecek misin?" Usta, "dışarı gel!" demiş. Usta pencerenin yanındaki iki ağacı işaret etmiş. "şu iki ağaca bak, biri göğe kadar uzanıyor, diğeri ise aşağıda bodur olarak kaldı. Ama küçük olan ağaç hiç senin yanında aşağı hissediyorum demiyor." Samuray : "Çünkü kıyaslanamazlar"demiş. Usta: "O zaman bana sormana gerek yok, yanıtı biliyorsun!" demiş. Kıyaslama üstünlük ve aşağılık getirir.Kıyaslamadığında ve kıyaslanmadığında, tüm üstünlükler ve aşağılıklar kaybolur. O zaman yalnızca sen olursun, sen varolursun. Sen bir başkasına ihtiyaçsın, ben bir başkasına...Herkes kıyas kabul etmeyecek kadar eşsizdir. OSHO