Fransızca şarkılar onun sesiyle daha da büyüleyiciydi...
Charles Aznavour'u isterseniz kendi sözleriyle tanıyalım: "Babam çok çalışkandı ama bu onun müziğe olan ilgisini azaltmadı. Bir restoranı vardı. Oraya Macar Orkestrasını davet eder, fakirlere ve çok yakın arkadaşlarına bedava öğlen yemeği verirdi. Dolayısıyla çok çalışmasına rağmen büyük bir birikimi olmamıştı. Annem edebiyat eğitimi almıştı ancak bir terzi olarak çalışırdı. Ben çok büyük bir sevgi ve ilgiyle büyüdüm. Gösteri dünyasına çok erken yaşlarda adım attım. Savaş sonrasında, okul dönemlerimde bir piyanistten ders aldım ve beni Edith Piaf ile tanıştırdı. Onun için pekçok şarkı sözü yazdım, onun yöneticisi oldum. Benimle olan arkadaşlığı çok iyiydi ve Amerika turnesine beni de davet etti. Biz Quabec'te kalıp bir albüm çıkardık.Ancak ben altı albüm çıkardıktan sonra Fransa'yı, evimi özledim. Ve ismim unutulmuş olarak geri döndüm. 1952'de tekrar müzik dünyasına girdim ve 1956'da tanınmaya başladım."Sur ma Vie" adlı şarkımla Olimpia'da konser verdim. O tarihten sonra pekçok şarkı yazdım ve birkaç filmde aktör olarak yer aldım. 1968'de eşim Ulla ile evlendim ve benim çevremdeki parazitlerden beni kurtardığı için şanslıyım. Seksen yıllık kariyerim boyunca, 1000'den fazla şarkı besteledim, bunlar sekiz ayrı dile çevrildi ve 80 filmde rol aldım. Dinleyici ve izleyicilerime minnettarım." 1924 yılında doğan Charles Aznavour, 2018'de hayata gözlerini yumdu.