Taht aşkının acı sonunu yaşar isyan eden şehzadeler...
ŞEHZADE BAYEZİD'İN YÜREK BURKAN HİKAYESİ-Tarihi kaynaklarda, annesinin Hürrem Sultan olduğu belirtilen Bayezid'in kardeşlerinden Mahmud ve Abdullah'ın çok küçük yaşlarda öldüğü, diğer kardeşleri Mehmed ve Cihangir'in genç yaşta hastalanarak, Mustafa'nın ise askerler tarafından tahtın varisi olarak desteklendiği için Hürrem Sultan'ın entrikalarının da etkisiyle Kanuni tarafından boğdurularak öldüğü bilgisi yer alıyor.Erkek kardeşlerinden sadece Selim'in sağ kaldığı ifade edilen Bayezid'in taht kavgası yaptığı ağabeyi Selim ve onun tarafını tutan babasıyla mücadele ettiği, daha sonra yaşanan çeşitli gelişmelerin ardından oğullarını alarak İran şahına sığındığı kaydediliyor. İran'da Şah Tahmasb tarafından büyük bir törenle karşılandığı ifade edilen Bayezid'in, onun aracılığıyla babasından affını dilediği, Kanuni'nin de bir ara onu affetmeyi düşünse de Selim'in ve Tahmasb'ın tutumları karşısında bundan vazgeçtiği, bu çekişmeden yararlanmak isteyen Tahmasb'ın bir bahaneyle Bayezid'i ve oğullarını hapse attırdığı belirtiliyor.Bundan sonra Kanuni, Selim ve Tahmasb arasında Bayezid'in teslimi konusunda yazışma ve pazarlıklar başladığı, anlaşma sağlanınca Kazvin'e giden Osmanlı elçilerinin 25 Eylül 1561 tarihinde önce Bayezid'i, ardından da oğullarını boğarak öldürdükleri kaydediliyor. Bayezid ve oğullarının cenazelerinin Sivas'a getirilerek defnedildiği, Bayezid öldüğü zaman 36, en büyük oğlu Orhan'ın ise 16 yaşlarında olduğu bilgisi yer alıyor.Bayezid'in ölümünden sonra İstanbul'a getirilen eşinin de bir kale içinde tutulduğu ve yanında bulunan 3 yaşındaki oğlunun da öldürüldüğü tarihi kaynaklarda aktarılıyor. KANUNİ İLE BAYEZİD'İN YAZDIĞI DOKUNAKLI MEKTUPLAR-Karakter bakımından Kanuni'ye benzediği, melankolik, zeki, mütevazı ve cesur bir kişi olarak nitelendirildiği belirtilen Bayezid'in, ''Şahi'' mahlasıyla yazdığı şiirler bulunuyor.Veliahtlık meselesinde babasına isyan edince Kanuni Sultan Süleyman tarafından kovulan Bayezid, af dilemek için babasına şu nazmı yolluyor:''Ey seraser âleme Sultan Süleyman'ım baba,Tende Canım, Canımın içinde cananım baba,Bayezîd'ine kıyar mısın benim canım babaBigünahım, Hak bilür, devletlü sultanım baba.Enbiya ser-defteri yani ki Âdem hakkıçün,Hem dahi Musî ile îsî-i Meryem hakkıçün,Kainatın server-i ol Ruh-i âzam hakkıçün,Bigünahım, Hak bilür, devletlü sultanım baba......Hak Taâlâ, kim cihanın şahı etmiştir seniÖldürüp ben kulunu, güldürme şahım düşmeniGözlerim nuru oğullarımdan ayırma beniBigünahım, Hak bilür devletlü sultanım babaTutalım iki elim baştan başa kanda ola,Bu meseldir, söylenir kim 'kul günah itse n'ola'Bayezîd'in suçunu bağışla, kıyma bu kula,Bigünahım, Hak bilür, devletlü sultanım baba.''Kanuni Sultan Süleyman ise oğluna cevaben yazdığı mektubunda, şu dizelere yer veriyor:''Ey demâdem mazhar-ı tuğyân-ı isyânım oğulTakmıyan boynuna her giz tavk-ı fermânım oğulBen kıyar mıydım sana ey Bâyezîd Hânım oğulBî-günâhım deme bâri tevbe kıl cânım oğul''