kate-william-shout

Özbekler Tekkesi

Özbekler Tekkesi, tarihte önemli yeri olan bir yapıdır.

Özbekler Tekkesi, tarihte önemli yeri olan bir yapıdır.

Özbekler Tekkesi, 1752'de Buharalı Nakşibendi dervişler tarafından Ahmet Yesevi geleneğinde Üsküdar, Sultantepe'de kurulan tekke. Kurtuluş Savaşı yıllarında Anadolu'ya asker ve cephane göndermede gizli bir üs olarak hizmet verdi. Halen Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne bağlı olup müze olarak kullanılması gündemdedir.Osmanlı döneminde, Orta Asya'dan Hac yolculuğuna çıkan Müslüman - Türkler'de adet üzere, Mekke'den önce İstanbul'a uğradıklarında kaldıkları 3 tekkeden biridir. İlk postnişin Nakşibendi şeyhlerinden Buharalı Seyid Hacı Abdullah Efendi, son şeyhi ise Necmettin Efendi'dir. Tekke, kendine özgü sözü, sohbeti ve meclisleriyle şehrin her sınıfı insanını dergaha çeker ve devletin himayesini de görürdü. Tekke son halini ise 1844'de Sultan Abdülmecid devrindeki tamirat ile almıştır.1878 Türk-Rus savaşından sonra Rumeli'den kopup gelen muhacirlerin bir kısmı bu tekkenin etrafındaki odalarda hayatlarını sürdürebildiler. Tekke mevlevi dergahları gibi herkese açıktı, kandillerde ve muharremde okunan mevlit, zikir ve dağıtılan Özbek pilavı, aşuresi ve Uygur ve Çağatay Türkçesiyle söylenen ilahileri ve ebru sanatçılarıyla meşhurdu.Kurtuluş Savaşı yıllarında ise Özbekler Tekkesi, Anadolu'ya asker ve cephane göndermede gizli bir üs ve hastane olarak hizmet verdi. Miili Mücadele yanlısı aydınlarının, askerlerin buluşma yeriydi. Bu gibi merkezlerin her biri eninde sonunda İngiliz işgal karargahı tarafından basılıp dağıtıldığı halde Özbekler Tekkesi'nin bu önemli görevi Kurtuluş Savaşı'nın sonuna kadar gizlilikle sürdürdü. Aralarında İsmet İnönü, Halide Edip Adıvar, Adnan Adıvar, Yunus Nadi, Mehmet Âkif Ersoy gibi isimlerin de bulunduğu kişiler, Karakol Cemiyeti üyesi de olan Şeyh Ata Efendi (ki daha sonra Mustafa Kemal'i temsilen Türkistan’a Enver Paşa ile görüşmeye gönderilmişti) döneminde yine burada saklanmış ve Anadolu'ya geçmişti.Cumhuriyet döneminde Özebekler Tekkesi, Kurtuluş Savaşı'ndaki önemli hizmetleri nedeniyle, 1925^de çıkarılan Tekke ve zaviyelerin kapatılması hakkındaki kanun yürürlüğe girdikten sonra da kapatılmadı, bir edebiyat ve söz meclisi olarak hizmet verdi. Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne bağlanan tekke, bir kültür merkezi olarak faaliyetlerini sürdürüyor.