Kehle-i İkbal : Rüstem Paşa
Damat Rüstem Paşa (d. 1500 - ö.10 Temmuz 1561), Kanun-i Sultan Süleyman saltanatı döneminde 28 Kasım 1544 -6 Ekim 1553 ve 29 Eylül 1555-10 Temmuz 1561 tarihleri arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır. Rüstem Paşa, yaklaşık 1500 yılında Boşnak asıllı müslüman bir ailenin çocuğu olarak Saraybosna yakınlarında olan ya Butomır ya da Sarajovska Polje adlı bir köyde doğmuştur. Ailesinin adının Öpüçoviç veya Cığaliç olduğu bildirilmektedir. Babası Mustafa Bey (Paşa) olup Sinan (Kaptan-ı derya Sinan Paşa o. 1554) ve Nefise adlı iki kardeşi olduğu belirtilmektedir. Genç yaşta İstanbul'a getirilen Rüstem Paşa Enderun'da eğitim gördü. Enderundan rikâb ağalığı ile çıktı. 1526 Mohaç Muharebesi'ne silahdar olarak katıldı. Bu seferden döndükten sonra birinci imrahor görevine tayin edildi. Üstün yetenekleri dolayısıyla Sultan Süleyman'ın gözüne girdi. 1539'da Diyarbakır beylerbeyi oldu. Sonra Anadolu beylerbeyliğine nakledildi. 1539'da üçüncü vezir olarak görevlendirildi. Üçüncü vezir iken iken 26 Kasım 1539'da Şehzade Cihangir ve Şehzade Bayezid'in sünnet düğününde Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah Sultan ile evlendi. Bu nedenle 'Damat' sıfatıyla anılır. Padişaha damat olması söz konusu olunca Rüstem Paşa'yı çekemeyen rakipleri onun cüzzamlı olduğu dedikodusunu yaymışlardı. Bunun üzerine hassa hekimlerinden Mehmet Halife bu söylentinin gerçek olup olmadığını araştırmak için Paşa'yı muayeneden geçirdi. Muayene sırasında gömleğinde bir bit bulundu. O günlerdeki tip bilgisine ve halk inanışına göre bir cüzamlının üzerinde bit barınamaz olduğu kabul edilmekteydi. Gömleğindeki bit cüzzamlı olmadığına delil olarak kabul edilerek evlenmesine izin veildi. Olucak bir kişinin bahtı kavi talii yar.Kehlesi dahi mahallinde anın işe yarar. anonim beyti Rüstem Paşa için söylenmiştir. Ballı adamın üzerinde bit çıksa işine yarar, anlamındadır ve üzerinde bit çıkması üzerine dile getirilmiştir. Bu yüzden, tarihçilerin kendisine vermiş oldukları bir diğer isim "Kehle-i İkbal" (İkbal Biti) Rüstem Paşa'dır. 1544'de Hadim Süleyman Paşa'nın azledilmesi üzerine yerine getirilmesi beklenen ikinci Vezir Deli Hüsrev Paşa'yı Hürrem Sultan'ın emriyle birbirine düşürdü ve ardından Sultan Süleyman hem Hüsrev Paşa'yı hem de Hadim Süleyman Paşa'yı azledip sadrazamlığa Rüstem Paşa'yı getirdi. Hürrem Sultan ve eşi Mihrimah Sultan ile bir olup Şehzade Mustafa'nın idamına ortam hazırladı. Kanuni, Şehzade Mustafa'yı öldürttükten sonra yeniçerilerin ayaklanma çıkarabileceği korkusuyla Rüstem Paşa'yı azletti (1553) ve yerine Kara Ahmet Paşa'yı getirdi. Ancak Hürrem Sultan ile Mihrimah Sultan, Rüstem Paşa'yı sadrazamlığa tekrar getirebilmek için çalıştılar. 29 Eylül 1555 tarihinde Kanuni Sultan Süleyman basit bir bahaneyle Kara Ahmet Paşa'yı Divan-ı Humayun'un ortasında idam ettirdikten sonra Rüstem Paşa tekrar sadrazam oldu. 10 Temmuz 1561 İstanbul'da ölümüne dek sadrazamlık görevini sürdürdü. Cenazesi Şehzade Camii bahçesindeki türbesinde gömülüdür. Vikipedi Osmanlı kaynaklarında Rüstem Paşa'nın bir diğer sıfatı ' Ebvab-ı Rüşvet Fatihi' yani rüşvet kapısını fetheden kişi. Devletin son derece zengin, vezir ve damat konumundaki kişinin sahip olduğu imkânın hudutsuz olacağı düşünüldüğünde tarihçilerin bir kısmının Paşa'nın aldığı rüşveti 'hediye' diye kaydetmiş olmasında şaşılacak bir şey yok. Bundan dolayı Rüstem Paşa'nın rüşveti aleni aldığı ve tarifeye bağladığı bilinir. Peçevi Tarihi'nde onun bu 'açıklığı' savunulur bile: 'Mürteşilerin (=rüşvetçilerin) gayet ehl-i insafından idi..' dedikten sonra örnek de verir Peçevi: "Bir defasında Erzurum Beylerbeyisi 'at bahası' deyü beş bin altun ihda ider. Üç bini alup iki bini reddider. Ol mansıbın bundan ziyadesine tahammülü yoktur der..." Barış anlaşmaları imzalanırken şahsına haraç aldığı bilinen Rüstem Paşa öldüğünde terekesinden çıkanların bir kısmı onun mal varlığı hakkında bir fikir verir sanırım: "8 bin adet yazma Kur'an, 130 murassa Kur'an, 5 bin yazma kitap, 170 köle, 2 bin 900 at, 1160 deve, 80.000 tülbend, 780.000 altın, 5 bin hilat, 1100 altın üsküf, 2 bin 9 yük keçe, 2 bin zırh, 600 gümüş eğer, 500 murassa altın eğer, 130 çift altın üzengi, 860 murassa (= mücevherle süslenmiş) kılıç, 1500 gümüş tulga, 1000 gümüş şeşper, 33 iri elmas, 1000 yük külçe gümüş, Anadolu ve Rumeli'de 1000 çiftlik, 476 değirmen... ve dahası..." Radikal