Dr. Emek Külür'ün diş beyazlatma hakındaki görüşleri
Yenilen renkli yiyecekler ve keyif veren çay, kahve, kırmızı şarap gibi içecekler, sigara, puro gibi nikotin içeren alışkanlıklar; diş fırçalamayı ihmal etme veya düzgün fırçalayamama, ortodontik bozukluklar nedeniyle diş fırçasının ulaşamadığı ara bölgeler, diş ipi kullanma alışkanlığı olmaması neticesinde diş yüzeyinde renkleşmeler ve diştaşı oluşumu olabilir. Bunun yanı sıra; çocuk yaşta tetrasiklin kullanımına bağlı renkleşmeler, dentin ve minede erken devrede meydana gelen, dentin ve mine defektleri de diş yüzeylerinin görünümünü etkileyebilir. Hastalarımız bize başvurduklarında, diş yüzeyinde renkleşmeler ve diştaşı gördüğümüzde ilk yaptığımız iş, diş yüzeyi temizliğidir. Yani öncelikle, problemin ortadan kalkmasına yardımcı oluruz. Daha sonra da diş beyazlatma işlemi ile kaybolan estetik diş rengini hastamıza geri kazandırmaya çalışırız. Diş yüzeyi temizliğinin ve diş beyazlatmanın; dişleri aşındırdığını ve diştaşı oluşumunu arttırdığını düşünen hastalarımız ilk seanstan sonra bu düşüncelerini bilinçaltından uzaklaştırmışlardır. Halk arasında dolaşan söylentiler, ne yazık ki, bu tedavileri doğru uygulayamayan hekimler ve ağız sağlığına tedaviden sonra bile dikkat etmeyen hastalar nedeniyledir. Diş beyazlatmanın mantığı ve işleyişi nasıldır? Bleaching yani diş beyazlatma işlemi dişlerin rengini doğal olarak 5 ile 10 ton açma işlemidir. Bu tedavide, dişlerin üzerinde herhangi bir boyama yada madde kaybı yapacak işlem yapılmıyor. Dolayısıyla dişlere hiçbir zararı yok. Sistem şu şekilde uygulanıyor: Dişin yapısı, birbirine bağlı kanallardan oluştuğu için, bu kanallar sayesinde dişler ağız içinden sürekli sıvı emiyorlar. Beslenmemiz çoğunlukla renkli yiyecek ve içeceklerden oluştuğundan dolayı, zamanla dişler koyulaşıyor. Beyazlatma işleminde bu kanallar içindeki renklenmiş sıvı dışarı atılıp, yeniden renksiz sıvıyla dolması sağlanıyor. Bunu kirlenmiş boruların içinin temizlenmesi gibi düşünebiliriz. İşlemden sonra, 48 saat renkli tüm yiyecek ve içecekten uzak durulmasını tavsiye ediyoruz. Çünkü, bu zaman aralığında dişler, ağızdaki sıvıyı en üst derecede emiyor. Çay, kahve, kırmızı şarap, kola, soya sosu gibi yiyecek ve içecekten uzak duruyorlar. Bu sistemi, klinikte bir saat gibi kısa bir zamanda yapıyoruz. Buna ofis bleaching deniyor. Hayatımızın geri kalan zamanında, yediklerimiz seffaf ve beyaz olmadığı için, zamanla açılan diş rengi, bir iki ton geri dönüyor. Bunun içinde kişinin kendisine ait özel aparey hazırlıyoruz. Bu aparey, çok ince ve ağızda çok yer kaplamayan plastik kılıflardan oluşuyor. Bunların yardımıyla belirli zaman aralıklarıyla, verdiğimiz ilacı hastalar evlerinde uyguluyorlar. Kendi ihtiyaçlarına göre ayda bir veya 2 ayda bir… Böylece, renklenme hissettiklerinde, tekrar ilacı uygulayarak dişlerini beyazlatmış oluyorlar . Kendilerine özel hazırlanmış kılıfları ömür boyu kullanabilirler. İlaçları bittikçe diş doktorundan temin ederek beyazlatmaya devam edebilirler. Bu sisteme de home bleaching (evde beyazlatma)diyoruz. Bu iki sistemin birlikte kullanılması kalıcı ve uzun süreli beyazlığı sağlıyor. Dişlerin rengi cok koyu değilse sadece home bleaching yeterli oluyor.Böylece hastaya maliyeti daha az oluyor. Profesyonel çalışan insanlar, görünümlerine çok özen gösteren kişilerdir. Bu yüzden, öğlen arası diş yüzeyi temizliği en çok uyguladığımız tedavi... Puro, sigara, kahve ve çaydan kaynaklanan lekelenmeleri yarım saat gibi bir sürede tedavi ediyoruz. Bunun dışında dişlerinin doğal olarak daha beyaz olmasını tercih edenlere diş beyazlatma işlemi uyguluyoruz. Işıkla diş beyazlatan özel bir cihaza bağlayıp, dişlerinin rengini 5 ila 10 tona kadar açabiliyoruz. Hastalarımız beyazlatma tedavisi sırasında, bu bir saatte, ister müzik dinleyerek, ister film seyrederek, ister gözlerini kapatıp siesta yaparak dinlenme fırsatı da bulmuş oluyor. Bazen, çok vakti olmayanlar için, bir saatlik seansı üçe bölebiliyor, yirmi dakikalık üç seans halinde de gerçekleştirebiliyoruz. Diş yüzeyi temizliği ve diş beyazlatma, ağrısız ve yorucu olmayan ama ihmal edilmemesi gereken bir tedavi… www.emekkulur.com https://www.facebook.com/emekkulur http://twitter.com/#!/emekkulur Diş Hekimi Emek Külür Hakkında Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden 1994 yılında mezun oldu. Öğrencilik yıllarında çalışmaya başladığı Ortodonti Kliniğinden mezun olduktan sonra da profesyonel olarak çalışmaya devam etti. Daha sonra New York Üniversitesi Implant bölümünde uzmanlık eğitimini tamamladı. Aynı zamanda Brookdale Hastanesi’nde Dr. Norman Cranin ile ağız diş ve çene cerrahi departmanında çalıştı. New York Üniversitesi Implant Bölüm Başkanı Dr. Denis Tornow’un özel kliniğinde implant ve estetik diş hekimliği alanlarında asistan olarak çalıştı. Türkiye’ye döner dönmez Amerikan Hastanesi’nde diş hekimi olarak göreve başladı. Sırasıyla Kadıköy Şifa Hastanesi ile Memorial Hastanesi’nin Diş Kliniklerini kurdu. Bu kliniklerde bölüm başkanı olarak görev yaptı. 2007 yılında Nişantaşı’nda Smile Institute'ü kurdu. Emek, American Academy of Cosmetic Dentistry ve Europian Academy of Osteointegration Derneklerine üyedir. Eğitim 2009-2010K-T Medikal Aesthetics Training (LONDON)2005-2006AALZ LAZER DİŞ HEKİMLİĞİ (Almanya) Master Programı1996-1997NEW YORK ÜNİVERSİTESİ (ABD)Dr. Dennis Tornow İmplant Kliniği, Stajyer Diş Hekimi1996-1996BROOKDALE HASTANESİ (ABD)Ağız Çene Cerrahisi ve İmplant Kliniği, Stajyer Diş Hekimi1994-1997NEW YORK ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ (ABD)İmplant Uzmanlık Eğitimi1988-1994EGE ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ (İzmir)Diş Hekimliği Eğitimi