Mesleğiyle bütünleşmiş bir bayan diş hekimi ....
Bu haftaki röportaj konuğumuz dişhekimi Güzin Kösedağ Kırsaçlıoğlu… Kendisiyle, Paşalimanı’nda, hoş esintilerle süslenen güneşli bir havada, Boğaz’a karşı bir sohbet gerçekleştirdik. Ankara’dan bir kongre için İstanbul’a gelmişti. Onun mesleki yönünün hayatını nasıl çeşitlendirdiğinden bahsettik. Gördük ki, onun da diğer meslektaşları gibi bir tutkusu var. Mesleğini en iyi şekilde yapmak… Özellikle meslek seçimine karar vermemiş gençlerimize örnek olabilecek, hayat dolu bir insan Güzin Kösedağ Kırsaçlıoğlu… STEPS365: Öncelikle İstanbul’a hoş geldiniz diyoruz ve klasik sorumuzla başlıyoruz. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? GÜZİN KÖSEDAĞ: Teşekkür ederim….1970 Ankara doğumluyum. 1987 Yılında kendi tercihim ve isteğimle Ankara Üniversitesi diş Hekimliği Fakülte’sine girdim. Kendi isteğimle diyorum, çünkü benim üniversite sınavına girdiğim zamanlarda, başarılı öğrenciler genellikle tıp fakültesini seçerlerdi. Ama ben direkt hedefim olan diş hekimliği fakültesini kazandım. STEPS365: Peki neden özellikle diş hekimliğini tercih ettiniz? GÜZİN KÖSEDAĞ: Çok yakın bir arkadaşımın akrabası diş hekimi asistanıydı. Birgün arkadaşımla onun yanına gitmiştik. Yanında çalıştığı diş hekimi, bizi davet etti ve hasta başında tedavilerini görme fırsatım oldu. Renk renk ölçü maddeleriyle, prepare ettiği dişlerin ölçüsünü alıyordu. Ortamı ve çalıştığı materyalleri çok sevdim.O sırada bir hasta, ağlayarak içeri girdi, dişi ağrıyordu. Diş hekimi, onu tedavi eder etmez acısı dinmişti ve o muayenehaneden gülerek çıkışı içimdeki şifa hislerini harekete geçirdi. Tam bana göre bir meslek olduğunu düşündüm ve bu mesleği hedefledim. STEPS365: Çok güzel bir deneyim olsa gerek… Peki, 1992’den beri, yani mezun olduğunuzdan beri, meslekî olarak yaptıklarınıza gelelim… GÜZİN KÖSEDAĞ: Mezun olduğum yıllarda muayenehane açmak zordu ama bir hastaneye girip çalışmayı da düşünmüyordum. Fakültedeki öğrencilik yıllarımda, estetik diş hekimliği üzerinde çalışmalar yapmak en büyük idealimdi. Kompozitle çalışmayı çok seviyordum. Bu yüzden, mezun olduğumda, istediğim malzemeleri alarak çalışmak, kongreleri takip ederek, kendimi bu konuda geliştirmekle ilgili, bulabileceğim en geniş sahanın, muayenehanecilik olduğunu kavradım. Kendimi muayenehane ortamına hazırlamak maksadıyla, bir poliklinikte bir yıl kadar çalıştım. Poliklinikte çalışmanın inanılmaz faydalarını gördüm. Orada cerrahi deneyimlerimi artırma fırsatım oldu. Diğer branşlardaki doktorlarla bilgi iletişimi kurma şansım oldu. Poliklinik sahibi, refah seviyesinin yüksek olduğu bir semtte, ortak bir poliklinik açmak için bana teklifte bulundu. Benim aklımda ise kendi muayenehanemi kurmak ve butik çalışmak vardı. İlk muayenehanemi 1993 yılında, gelir seviyesinin düşük olduğu Gazi Mahallesi’nde açtım. 1996’ya kadar orada çalıştım. Semt dışından çok hastam vardı ve merkezde bir muayenehane açmam konusunda ısrar ediyorlardı; bu nedenle Kızılay’a taşındım. Taşındım ama, o muayenehane de bir süre sonra küçük gelmeye başladı. Çünkü, yeni ve modern teknolojileri kullanmak istiyordum. Bu yüzden Kızılay’da, daha büyük bir alana sahip olan şimdiki muayenehaneme taşındım. Estetik lamina uygulamaları ve implant ile ilgili, gerek yurtiçi, gerek yurtdışı pekçok kurs, konferans ve seminere katıldım. STEPS365: Hedeflerinize ulaşmış görünüyorsunuz, peki şimdi? GÜZİN KÖSEDAĞ: Tümüne ulaşmış değilim. Sadece muayenehaneciliğin mesleki tarafını gerçekleştirdim. Şimdi bunun üzerine bir de muayenehane işletmeciliği konusunda kendimi yetiştiriyorum. Çünkü, muayenehane işletmeciliği başlı başına bir alan… Bu yüzden, mesleki pratiklerimin yanısıra, bu konuda da kendimi yetiştirmek için, çeşitli çalışma ve eğitimlere katıldım. STEPS365: Ne gibi eğitimler mesela? GÜZİN KÖSEDAĞ: NLP eğitimlerinin yanısıra, Paul Mayer Liderlik okulu, Stefano Donna’dan çeşitli eğitimler aldım. Saadet Şen’in düzenlediği eğitim seminerlerine katıldım. En son olarak Dr.Mahmut Demirkan’dan muayenehane danışmanlığı aldım. STEPS365: Peki aldığınız bu eğitimleri, muayenehane hayatınızda nasıl kullanmayı düşünüyorsunuz? GÜZİN KÖSEDAĞ: Muayenehanede, hastalarım için; yaptığı işten mutlu olan, insanlarla iletişimi kuvvetli, birbiriyle uyum içinde bir ekip oluşturmakta bu eğitimlerin bana çok faydası oldu. Şöyle düşünüyorum. Hepimiz ayrı büyüklüklerde birer çarkız ve bu çarkların dişleri de birbiriyle uyum içinde olmalı. STEPS365: Muayenehanede ekip çalışması hakkında bilgi verir misiniz? GÜZİN KÖSEDAĞ: Hastanın kabulünden, dişlerini yaptırmasına ve kapıdan çıkışına, hatta sonrasında takibine kadar uyumlu bir çalışma… Telefona bakan sekreterden, bizlerin asistanlığını yapan personelden, teknisyen ve malzemecisine kadar sistemli ve planlı bir çalışma…Muayenehane, bireysel çalışılan bir yer olarak görülse de, görünmez bir ekibin çalışmasının bütünüdür aslında… STEPS365: Evlisiniz ve bir oğlunuz var. Mesleğiniz aile hayatınızı nasıl etkiliyor? Yoğun çalışma ve eğitimlerinizi nasıl karşılıyorlar? GÜZİN KÖSEDAĞ: Aslında eşimden ve oğlumdan çok çevredeki kadınlardan eleştiri alıyorum. Başka bir meslekte olsa, mesaiye kalınca bayanlar, ailesi için çalışıyor oluyor , ancak bizler hastamızın işini bir an önce tamamlamak için uğraşınca, kendimiz için çalışıyor durumunda görülüyoruz, bunu anlamış değilim.Fakat, biz kadın dişhekimlerine zaman zaman eleştiri gelmesine pek de aldırmıyorum. Çünkü mesleğimiz gereği davranıyor, şifa veriyoruz. Hastalarımız da çocuklarımız gibi…Düşünsenize Cumartesi ağrısı tutan bir hastaya Pazartesi gel, tedavi edeyim, denilebilir mi? Mesleğimiz hekimlik ve bunu hakkıyla yapınca eşim de oğlum da bana destek oluyorlar. STEPS365: Sizin köşe yazılarınız da var. Bize bu konudan biraz bahseder misiniz? GÜZİN KÖSEDAĞ: Daha önceden, Ankara Dişhekimleri Odası basın yayın komisyonundaydım ve diş tedavisi ile ilgili hasta bilgilendirici dökümanlara ihtiyaç vardı. Ben de yazmayı sevdiğimden, mesleki bilgilerim konusunda yazılar yazmaya başladım. Bu yazılar hasta bilgilendiriyordu, yanlış bilinen doğrular veya doğru bilinen yanlışlar konusunda… Birgün, diş ağrısını gidermesi için çürük kavitesinin üzerine konan Aspirin’in yanağı tahriş edeceğini ve kimyasal yanığa sebep olacağını ; onun yerine zeytinyağında ezilmiş karanfilin hem ağrıyı gidereceğini hem de yanağı tahriş etmeyeceğini yazmıştım. Bu yazı beğenilmiş ve Sabah gazetesinin arka sayfasında manşet olarak yer almış. Bu yazıdan bir gün sonra sekiz aylık hamile bir hasta geldi ve dişinin çok ağrıdığını ve gazetedeki yazıdan etkilenip benim önerdiğim yöntemi kullanarak ağrısını geçirdiğini söyledi.(Bu arada yazıyı benim yazdığımı bilmiyordu) Karanfil bizim de kullandığımız dolgu maddelerinin yapımında kullanır ve ağrı kesici etkisi vardır. Vermiş olduğum bu yöntemle ağrısının geçtiğini söyleyince çok sevindim. Bilgilendirmenin de topluma bir borç olduğunu ve faydalı olduğumu düşünerek mutlu oldum. As dergisi’nden bir teklif geldi ve aylık yazılar yazdım. Radyo ve TV’ye konuşmacı olarak katıldım. Halkın bilinçlendirilmesine yönelik bir amaç taşıdığımdan programlar da yazılar da keyifli oldu. STEPS365: Peki son olarak bizlerle ve steps365com okuyucularıyla, gelecekte mesleğiniz için neler yapmayı düşündüğünüzü birkaç cümleyle paylaşabilir misiniz? GÜZİN KÖSEDAĞ: Diş hekimliğiyle ilgili, bütün branş hekimlerini barındıran ve son teknolojileri kullanan büyük bir klinik sahibi olmak istiyorum. Şu anda mesleki niteliklerimi artırmak amacıyla New York Üniversitesi’nde diş estetiği üzerine bir master programına kabul edildim. Ona devam edeceğim. Yine bu konuda ve implant ile ilgili kurs ve konferanslara, kendimi eğitmeye devam edeceğim. Diş hekimliği teknolojileri hızla değişiyor çünkü… STEPS365: Size bizimle bu güzel ve içten röportajı gerçekleştirdiğiniz için teşekkür ediyoruz, eminiz diş hekimi olmak isteyen gençler, sizin azminizden ve çalışmalarınızdan etkilenecektir. GÜZİN KÖSEDAĞ: Çok zevkli bir sohbetti, ben de teşekkür ederim.
