Sevgiye dönüşen insan modeli...
Rüya değil aslında..
Benliğini, egosunu bir elbise gibi çıkarıp atmış, yeniden doğmuş bir insan olmak...
Hırslarını, kıskançlıklarını, kinini, gazabını yine kendisi için terkeden; affeden bir insan olmak...
Öğrenen ve öğreten olmak...Sahip olduğu ilmi bir rehber gibi bıkmadan öğrencisine aktarabilen olmak...
Her zaman veren el olmak, başkalarına kendisi için vermek...
Bu bankanın kredisi sadece pozitif titreşimlerden ibaret...Sevgi titreşimleri..
Bu dünyada hiçbir şey yok olmadığına göre, sevgi titreşimleri vermenin ve almanın keyfine varmak gerçek bir olgunluğa ulaşmak değil midir?
Masumiyetin, güzelliğin, huzurun, sevginin zerreleri damlalara dönüşür, damlalar bir umman olur ve bu ummanın dalgaları zalim adaları batırır, kötülüğe son verir...
Düşmanlığın kime faydası olmuş?
İnsan kendini doğa ile bir bütün olarak gördüğünde, doğaya, hayvanlara, bitkilere zarar verebilir mi?
Kendi parmağını kesemeyen, canı yanan insan, nasıl olur da başka bir kardeşine zarar verebilir?
Kendine atılmasından ölesiye korktuğu iftiraları nasıl olur da bir başka kardeşine suç olarak yükleyebilir?
Kendi kazancını isterken nasıl olur da kardeşinin kazancına göz koyabilir? Onu rakibi diye ezmeye çalışır?
Sevgi dolu olan insan bir böceği bile öldüremez...Çünkü bir ekosistemde yaşadığının farkındadır...
İnsan kendini bütünün bir parçası, vücudun bir hücresi gibi görmedikçe, asla sevgi onu bulmaz...
Sevgi arayanı bulur...
Sevgi isteyeni bulur...
Sevgi, sevgiyi doğurur...
Sevgiyi öğrenmeden, Rabb'ini tanıyabilir mi insan?
Sevgiye dönüşmeden ölmesin zaten insan....